SEARCH BOX

SLIDER

Ağaç Ev Sohbetleri-9


Rüya görüyor musunuz? Görüyorsanız, ne tür rüyalar görürsünüz? Rüyalarınızı hatırlıyor musunuz? Sürekli olarak gördüğünüz rüyalar var mı?

Elbette görüyorum.Sanırsam rüya gören azınlığın içinde olduğum için şanslıyım.Çünkü rüya görmek kötü bir şey değil.En azından uzmanlar öyle söylüyor.
Ben hep ortaya karışık rüyalar görüyorum.Her gece kuşkusuz rüya görürüm.Bir çoğunu da her şeyiyle hatırlarım.Bazı geceler ki genelde uykumu tam alamadığım zamanlar;gördüğüm rüyalar karışık olur ve yarım yarım hatırlarım.Birde eğer korkunç bir rüya gördüysem ve uykudan sıçrayarak kalktıysam o rüyanın etkisinden uzun bir süre kurtulamam.Hatta yıllar önce gördüğüm korkunç rüyaları bile hatırlıyorum maalesef....
Genelde rüyalarım o gün yaşadıklarımla alakalı şeyler oluyor.Bilinçaltıma nasıl işliyorsa artık :)Bu yüzden konuşurken;korkunç konuları konuşmaktan,film izlerken de korkunç şeyleri izlemekten kaçınıyorum.Çünkü anında rüyalarıma gireceklerini biliyorum..Her gördüğüm rüya için rüya tabirlerine bakıyorum.Kimilerine saçma gelebiliyor ama benim gördüğüm rüyalar çıkıyor.İnanmamın en önemli nedeni bu sanırsam.Birde kimseye anlatmayın derler manası iyi değilse anlatmam ama iyiyse tüm aileye tekrar tekrar söylerim.
Sürekli gördüğüm rüyalar genelde ölümle alakalı oluyor.Nedenini bilmiyorum.Onun dışında  dersler ve sınavlarla ilgili sürekli rüya görürüm.Hatta bu zamanlarda kısır döngüye giriyorum.

Ağaç Ev Sohbetleri-6


Herkese selam.. Yaklaşık 8-9 gündür bilgisayarım bozuktu.Bu yüzden önceki haftanın konusu kaçırdım.Tam sorun halloldu derken bu hafta yine aynı durum yine başıma gelince artık telefondan devam edeyim dedim.

Ağaç evin bu haftaki konusu: Söz, nişan, çeyiz alışverişi, kına gecesi, fotoğraf çekimleri, düğün salonları ve hepsinin arkasındaki şatafat düşkünlüğü… Ülkemizdeki düğün adetleri hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizin hayalinizdeki düğün nasıldır?
Evlenmemiş ve bu deneyimleri yaşamamış biri olarak bukonudaki düşüncelerimi aktaracağım...

Son 5 yıldır her yıl bir düğün yapıyoruz.Hep erkek kuzenlerim evlendi.Ilk kuzenim evlendiğinde yıl 2014'tü.İlk kez erkek tarafı oluyorduk.Bu yüzden kız tarafı ne istediyse tamam dedik.Kız tarafının istekleri de az değildi.Ama gençler bir kere evleniyor diye masrafı da düşünmedik.Sonuç ne oldu biliyor musunuz?
Kız tarafı nişanı aile arasında yapalım dedi kabul ettik.Bu bir kez oluyor dedik en iyisi olsun dedik.Ona göre en iyilerini aldık.
Sonra kız tarafı herkesin olacağı bir nişan istediklerini belirttiler.Bizim tarafı biraz sinirlendirse de tamam dedik.Bir nişan elbisesi için Bir aya yakın tüm Ankara gezildi.En iyi salon tutuldu.Çerez vs. saymıyorum.Neyse bunu atlattık artık darısı düğüne dedik.Bu sefer ev konusu açıldı.Damat beyin evi yok denildi.Kuzenim ev aldı.(Kardeşlerininde yardımıyla).Sıra düğüne gelecekti ki kız tarafı biz Ankara'da kına gecesi istiyoruz dediler.Yarısı onlardan yarısı bizden masraf karşılandı.Kına gecesi yapıldı.Ardından düğün Sivas'ta olacaktı.Sivasta da bir kına gecesi yapıldı.Bunu biz karşıladık.Diyorum ya ilk defa erkek tarafı oluyoruz.Birazda acemiyiz.Düğün 3 gün olur bizim burada.Üç günde pişirilen yemeklerin hesabını yapmıyorum.Birde gelin olacak kız tam tamına 3 aya yakın gelinlik aradı.Koskoca Ankara'da bir gelinlik beğendiremedik.
Sıra ev döşemeye geldi aynı sorunlar yine devam beğendiremedik mobilyaları.5 yıldır hala aynı şeyi söylüyor kuzenimin eşi.Bu mobilyaları sevmiyorum diyor.Oysa o zaman alırken tamam demişti.Kimsede karışmadı onun evi olacak diye.

Diğer kuzenlerimde de buna benzer olaylar yaşadık.Eskiden evlenenlerde görüyorumki bunlardan birisi de benim annem:hala çeyizindeki halıları kullanıyor.Çeyizindeki birçok şey duruyor.Şimdiki evlenenlerde 4-5 yıl oturuldu mu bir koltuk takımının üstünde eskidi oluyor hemen.Bir borç bitmeden diğer yapılıyor.

Bu haftanın konusuna gelirsek:
yetiştiğimiz toplum  bir düğünü gerekli görüyor.Hepimiz böyle bir toplumda büyüdük.Düğün bir yandan saçma bir yandan doğru bir şeymiş gibime geliyor.Her yörenin kendine ait bir düğün kültürü olsa da artık belli tarzda düğünler yapılıyor.Çok bir yöresel düğün adeti kalmadı bana göre.Şimdiki gençleri de anlıyorum.Kimse düğünü köyde olsun istemiyor ya da at üzerinde yeni evine gelmek....Banada bunlar saçma geliyor.Ama o dönemi göz önüne alırsak kızlar için çok önemliydi bir ata binmek.Şimdi de ata değil arabaya binmek var.Salonun en iyisi olsun,gelinliğin-damatlığın en iyisi olsun,hayatında bir kez bile araştırıp sormadığı tarihini bilmediği kalelerde,göllerde düğün fotoğrafı olsun.....
Şuanda önümüze tabakta ne konduysa onu yiyoruz.Kimseye düğün yap ya da yapma bunlar saçma diyemem.Şu dönemde her şey pahalıyken düğünlerinde pahalı olmasına şaşırmıyorum.Ama gösteriş dediğimiz şey bambaşka bir şey.Eğer bir insanın içinde gösteriş yapmak varsa bunu hayatının her alanına yansıtır.Bunun için düğünleri suçlayamam.Ünlülere bakın örneğin;taktıkları pırlantalar bir-iki milyon.Düğünleri genelde çırağan sarayında...Evlilikleri 3-5 ay sürüyor.
Ünlüleri bir kenara bırakırsak çevremizde de böyle insanlar yok değil.Onlarda kendi sınırlarını zorlayarak gösteriş yapma peşindeler.Çoğu genç zaten bir kere olacak en iyisi olsun diyor.Bu yüzden masraftan kaçınmıyor.Sonra borç ödemekten geçim sıtıntısı çekiyorlar.Birçok evlilikte yine para yüzünden borcu bitmeden sonlanıyor.

Benim nasıl bir düğün istediğime gelirsek;bu konuyu hiç düşünmedim tamamıyla akışına bırakmıştım.Ama arada birkaç detay görünce heveslendiğim ve bunları yaparım dediğim şeyler olmuştu.Hep nişanına gelenlere ağaç fidanı hediye eden çiftler görmüştüm.Bu çok hoşuma gitmişti.Ama düşününce kaç insan götürüp o fidanı dikecek?Hatta bir çoğu eleştirecek kenara atacak.Okuma kitabı hediye edenleri gördüm.Kitap fiyatları başını aldı gidiyor.Hadi paran var diyelim.Kaç insan açıp o kitabı okuyacak?Tüm bunları düşününce o insanlar için masrafa girip düğün yapmak saçma geliyor.Daha doğrusu 2-3 saatlik bir şey için binlerce liralık masraf saçma geliyor.Ama insan düğünlere gidipte güzel bir şey gördü mü düğün yapmaya da hevesleniyor.
Ama aklımın hala bir ucunda tüm bunlar.
Düğün tek taraflı olan bir şey değil.Elbette eşim olacak insanında düşünceleri önemli.Belki düğünümüzde çalgılar olsun ister ama ben en yakınlarımın düğününde bile çıkıp oynayan insan değilim.Belki benim yukarıda söylediklerimi onaylamaz.Belki her şeyin en iyisini yapıp gösteriş yapmak ister.Tüm bunlar şuan aklımı kurcalayan şeyler.Ben minimalizme aşık bir insan olarak bunları kabul etmem.Eşim olacak insan israr eder.İşte o zaman bir ara yol bulmak zorunda kalacağız.O yüzden düğünü akışına bıraktım.Ama umarım gönlü de aklı da benim gibi düşünen birine denk gelirim de bunlar hiç yaşanmaz.

Son olarak söylemek istediğim bir şey var:
Gösteriş, dediğim gibi insanın içinde olan bir şey.Bunu bir kenara alıp sadece düğünü göz önünde bulunduralım.Bugün yaşadıklarımızın ileride nelere yansıyacağını bilemeyiz.Mesela düğün videosu ya da fotoğraf albümü...Ben çocuklarım büyüdüğünde eşimle ve çocuklarımla açıp düğün videomuzu izlemek ya da fotoğraflarımıza bakmayı çok istiyorum.Kendimi düşünüyorum da annemle babamın düğün fotoğraflarına bakınca çok mutlu oluyorum.
"Aaaa annemin gelinliğine bak!
Babamın saçlarda fena gitmiş anne...
gibi yorumlar yapıyorum.Nedensizce mutluluk veriyor.Ellerinde o günlerden kalan 3-5 fotoğraf var.Onunla da mutlu oluyorlar.Birgün bizde öyle olacağız bence.



Please Don't Remove.

FOLLOW ON INSTAGRAM

Who Am I?

Who Am I?
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Sed pellentesque nibh enim, quis euismod enim lacinia nec. Phasellus quam diam, semper in erat eu. Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Sed pellentesque nibh enim, quis euismod enim lacinia nec

Search

DESIGN+CODE AFRAS STUDIO|2022